İlk olarak 1992 yılında yayımlanan roman, o tarihten bu yana Türkçe de dâhil olmak üzere pek çok dile çevrilmiştir. Hikaye, Xu Fugui adında saygın bir Çinli adamın hayatına geriye dönük olarak bakmaktadır. Olay örgüsü sırasında hem servetini hem de ailesini kaybeder. Kaderin tüm darbelerine rağmen, kahraman umudunu kaybetmez ve kendi bakış açısına göre basit bir hayatın neden çabalamaya değer olduğunu anlatır.
‘Tüm insanlar aynıdır: Kendileri bir başkasının cebinden alırken yüzleri aydınlanır, gülümserler, ama kaybetme sırası onlara geldiğinde yastaymış gibi ağlarlar.’
Olay örgüsü Çin’in 20. yüzyıldaki çeşitli tarihsel dönemlerini kapsıyor ve aynı zamanda iç savaş, Kültür Devrimi ve modern Çin’in bugününü çevreleyen korkunç olaylara da yer veriyor. Yazarın gelişmelere ve toplumsal değişimlere eleştirel bir bakış açısıyla ve gerçekçi bir yaklaşımla yaklaşması bu romanı bu kadar özel kılıyor. Eser, acımasız yapısı nedeniyle Çin’de geçici olarak yasaklanmıştır.
‘İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır: Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme, elini yanlış cebe atma.’
Okurken tekrar tekrar hüzünlendim ve yine de hayatta olmanın nimetinden haz aldım. Yaşamak! kaderin hangi darbelerine maruz kalırsak kalalım, bu dünyada ihtiyaç duyulan iyimserliğe bir çağrıdır. Aynı zamanda, bize kaderin uçsuz bucaksız gerçekliğini göstermek için bir hikâyeyi kullanan acımasız bir kitap. Okurken bazen bazı karakterlerin ölmemiş olmasını diledim. Ama bu kitap da bunu anlatıyor.
Yaşamak! öyle kolay birşey değil.
Bendeki baskı: https://jaguarkitap.com/books-edebiyat/yasamak/
Kitap önerisi: Yaşamak